SATILDI

FERRUH BAŞAĞA (1914-2010)

‘Balıkçılar’, tuval üzeri yağlıboya, imzalı, 1946 tarihli. 64 x 64 cm Eserin, Bayram Karşıt tarafından 28.01.2020 tarihinde düzenlenmiş sertifikası mevcuttur.

Türk resim sanatı tarihinde soyut resme yönelen ilk ressamlardan biri olarak bilinir. 1935 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolan sanatçı, burada Nazmi Ziya Güran, Zeki Kocamemi ve Leopold Levy’nin atölyelerinde öğrenim gördü. 1940-1943 yılları arasında askerliğini yaptıktan sonra, Akademi’nin Yüksek Resim Bölümü’ne girerek 1947 yılında ikinci kez mezun oldu. Öğrencilik yıllarında inşaacı bir anlatıma ilgi duyan sanatçının bu yıllarda figürden yola çıkarak gerçekleştirdiği yapıtlarında 1950’li yıllarda yöneleceği geometrik soyutlamanın ilk izleri görülür. 1947 yılında İngiltere, Fransa ve Hindistan’da katıldığı fuarlar ve karma sergiler aracılığıyla soyut resimle tanışan ressam, bu yıllardan itibaren sonra tümüyle soyutlamaya yönelerek ayrıntıdan uzak ve yalın bir kurguya dayalı resim dilini benimsemiştir. 1949 yılında Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne soyut resimle katılan ilk sanatçı olan Başağa, ana teması figür olmakla birlikte lekeci bir yaklaşımla oluşturulmuş lirik soyutlamanın ilk örneklerinden biri sayılan bu eseri ile birincilik ödülü almıştır. 1960’lı yıllardan itibaren geometrik soyutlamayı bırakarak lirik-soyut eserler gerçekleştirmeye başlamıştır. Herhangi bir nesneyi ya da figürü çağrıştırmayan bu eserler doğrudan boya yapısından oluşmuş ve boya dokusu ön plana çıkarılmıştır. 1971 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin mozaik ve vitray atölyelerini kurmakla görevlendirilen sanatçı, 1981 yılına kadar bu atölyelerde hocalık yapmıştır. 1970’lerden sonra gerçekleştirdiği çalışmaları, soyutlamayla soyutun ve mozaikle vitray çalışmalarının bir birleşimi niteliğindedir. Geometrik kurgunun ışık kurgusuna döndüğü bu dönem eserlerinde mekan küçük parçalara bölünmüş, kalın boya incelmiş ve özellikle mavinin egemenliğinde saydam bir özelliğe bürünmüş, lekeler ise rengin kullanımına uygun olarak yumuşamıştır. Yine 1970’li yıllarda yöneldiği ‘güvercin’ motifiyle de özgürlük ve barış isteğini ifade etmiştir. 1980’de geometri ile ilgilenmeye başlayan Ferruh Başağa, “Geometri bir problemdir. Ben problem dışına çıkarak geometrinin estetiğini aradım” diyerek "Geometrinin Sonsuz Estetik Olasılıkları"nı keşfetmeyi İstanbul'daki atölyesinde sürdürmüştür. 1990’lı yıllardan itibaren ise biçimsel formlardan tamamen arınmıştır. Sanat yaşamı boyunca elliye yakın kişisel sergi açan ve yurtiçi ile yurtdışında çok sayıda karma sergiye, fuara, bienallere katılan ressamın eserleri Resim Heykel Müzeleri'nde, yurtdışındaki resmi ve özel kurumlarda, özel koleksiyonlarda ve çeşitli otel ve bankalarda bulunmaktadır.

Bir sonraki tutarı teklif edebilir veya daha yüksek bir maksimum teklif verebilirsiniz. Verdiğiniz maksimum teklifler gizli tutulacaktır. Müzayede katılım şartları hakkında bilgi almak için tıklayınız