• Cancel
    Filter
Filter

6 Mayıs 2018 Salon Müzayedesi

ÖNEMLİ DUYURU - Salon müzayedelerimizde internet yoluyla pey verebilirsiniz. - Müzayede anında verdiğiniz teklif miktarına kadar sizin adınıza artırma yapılacaktır. - Verdiğiniz teklif gizli tutulacaktır.

SOLD

Lot: 270 » Tablo

NEŞE ERDOK (d.1940)

Kasım Koçak portresi, tuval üzeri yağlıboya, imzalı, 1994 tarihli. 145 x 97 cm

ÖNEMLİ DUYURU

- Salon müzayedelerimizde internet yoluyla pey verebilirsiniz.

- Müzayede anında verdiğiniz teklif miktarına kadar sizin adınıza artırma yapılacaktır.

- Verdiğiniz teklif gizli tutulacaktır.

Neşe Erdok

1958-1963 yılları arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Neşet Günal Atölyesi’nde öğrenim gören Neşe Erdok, mezun olduktan sonra İspanyol hükümetinden burs kazanarak Madrid’e gitti. Burada 1965-1966 yıllarında İspanyol dili, edebiyatı ve sanat tarihi üzerine çalışmalar yaptı. 1967-1972 yılları arasında da devlet bursuyla Fransa’ya giden sanatçı, Paris Ecole Nationale Superiéure des Beaux-Arts’da Prof. Chaplain Midy ve Prof. Pierre de Matthey de l’Etang yanında öğrenim gördü. Türkiye’ye döndükten sonra akademide Neşet Günal’ın atölyesinde eğitimci olarak göreve başladı. 1981 yılında profesör olan Erdok, 2008 yılına kadar Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
Neşe Erdok’un yapıtlarında hocası Neşet Günal’ın akılcı ve yalın üslubunun etkileri açıkça görülmektedir. Toplumsal gerçekçilik akımında eser veren sanatçıların yoğun olarak yetiştiği Neşet Günal atölyesi Erdok’un sanat serüvenini de etkiler. Daha öğrencilik yıllarında toplumsal konulara eğilmeye başlayan ressamın ilgi alanı sokak çocukları, simitçiler ve dilenciler üzerinde yoğunlaşır. İlerleyen yıllarda anlatımını güncel yaşamın içine taşır. Bu insanların sadece dış görünümlerini yansıtmak yerine iç dünyalarına da inerek duyarlı ve gerçekçi bir anlatıma kavuşan ressam, kompozisyonlarında çoğu kez tek, bazen de ikili, üçlü veya beşli figür gruplarını işler. Figür ressamı olan Neşe Erdok’un resimlerindeki karakterler soyut sanat akımlarından gelen desencilik ve fırça darbelerinden de izler taşısa da, figürlerindeki çizgiler soyut klasik resim karışımı ölçülerde aşırıya kaçmayan deformasyonlar şeklindedir. İyi bir gözlemci olduğu anlaşılan, anlatıma ve ifadeye önem veren ressamın resimleri altın oranlara çok değer vermeyen, estetik özellikleri amaç edinmeyen resimlerdir.
İlk kişisel sergisini 1972 yılında Paris’te açan Erdok, yurtiçinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Mersin’de kişisel sergiler düzenlemiş; ayrıca yurtiçi ve yurtdışında çeşitli karma sergilere katılmıştır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim Heykel Müzesi, İstanbul Modern, Norton Simon Müzesi (ABD) gibi önemli müzelerde ve özel koleksiyonlarda eserleri vardır. 1979 yılında İstanbul Sanat Bayramı Yeni Eğilimler Sergisi Başarı Ödülü’nü, 1981’de ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ konulu Vakko Resim Yarışması’nda Büyük Ödülü, 1986’da Füreya Koral ile birlikte Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü kazanan sanatçının ‘Figüratif Resimde Bakış Diyalektiği ve Bakış-Espas İlişkisi’ (1977) ve ‘Eski Mısır Sanatında Portre’ adlı iki kitabı mevcuttur.

Details

SOLD

Lot: 293 » Tablo

MEVLUT AKYILDIZ (d.1956)

‘Lami’nin bira muhabbeti’, tuval üzeri yağlıboya, imzalı, arkası etiketli ve Ağustos 1982 tarihli. 82 x 65 cm

ÖNEMLİ DUYURU

- Salon müzayedelerimizde internet yoluyla pey verebilirsiniz.

- Müzayede anında verdiğiniz teklif miktarına kadar sizin adınıza artırma yapılacaktır.

- Verdiğiniz teklif gizli tutulacaktır.

Mevlüt Akyıldız

1981 yılında, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Neşet Günal atölyesinden mezun oldu. Figüratif üslupta çalışan sanatçı, eserlerini Doğu geleneği, mitoloji, deyimler, masallar ve mizahi bir bakış açısı taşıyan toplumsal eleştiri üzerine oluşturur. Tüm çalışmalarındaki ortak özellik hiciv ve ironidir. Eserlerinde, günümüz koşulları içindeki acı ve karamsarlığa karşın, yaşamdaki komik görünümlerden yola çıkarak “güleriz ağlanacak halimize” misali özgün bir bakış açısı sergiler. Simgelere yer verdiği yapıtları ironik olduğu kadar öykücü bir anlatım da taşır. Doğuya özgü kurgulama tekniklerinden de yararlanan ressam, en önemli figür merkezde olmak üzere diğer figürleri minyatürleri anımsatacak şekilde istifleyerek kalabalık figür kompozisyonları yaratır. Sıcak ve soğuk renkleri de aynı gelenek doğrultusunda düzenler. Ancak bu yapıtlarında gerek figürlerin biçimsel niteliği, gerek renklerin uygulanması, gerekse yapıtların içeriği sanatçının çağdaşlığının göstergesidir. Akyıldız eserlerinde Batı’nın malzemesi ile Doğu’nun özünü başarıyla harmanlamaktadır.
Yağlıboya eserler dışında, cam altı resmi, pastel ve suluboya gibi farklı teknikler de denemiştir. Ayrıca seramik tabaklar üzerine sır üstü tekniği ile, eski plaklar üzerine de boyayla çalışmış, pişmiş toprak heykeller yapmıştır. Akademi yıllarında karikatürle de uğraşmıştır. Çalışmalarını İstanbul’da sürdüren sanatçı, 1981’de Abdi İpekçi Resim Yarışması’nda ikincilik ödülü, 19811983-1984 yıllarında Vakko Resim Yarışmaları’nda mansiyon ve 1984 yılında DYO Ödüllü Resim Yarışması’nda başarı ödülü kazanmıştır.

Details
previous
Go to Page: / 8
next