BEDRİ BAYKAM (d.1957)
Kuvay-i Miiliye, tuval üzeri yağlıboya, 1995 tarihli, imzalı.
110 x 150 cm
Bedri Baykam, ressam kimliğinin yanı sıra, siyasal ve sanatsal eylemleri, yazıları ve kitapları ile de tanınan, çok yönlü bir sanatçıdır. İki yaşındayken resim yapmaya başlayan sanatçı ilk eserlerini henüz altı yaşındayken Ankara, Berlin ve Cenevre’de sergilemiş, ‘dahi çocuk’ olarak tanımlandığı 1960’lı yıllarda Avrupa ve Amerika'nın birçok sanat merkezinde sürekli olarak sergiler açmış ve eserleri büyük ilgi görmüştür. Bedri Baykam, 1975-1979 yılları arasında Paris’te Sorbonne Üniversitesi’nde ekonomi, L’Actorat okulunda da aktörlük öğrenimi görmüş, 1980-1983 yılları arasında da Oakland’da California Uygulamalı Sanatlar Yüksekokulu’nda eğitimini tamamlamıştır. 1987 yılına kadar California’da yaşayan sanatçı burada 16 mm’lik üç kısa filmin yönetmenliğini yapmıştır. 1987'de atölyesini İstanbul'a taşıyan Baykam, bugüne kadar 142 kişisel sergi açmış, birçok grup sergisine katılmıştır.
Ressamın yapıtları figüratif ve soyut resimler, kolajlar, fotopentürler (photo-paintings), yerleştirmeler ve gösteriler olarak sınıflandırılabilir. 1959-1968 arasında yaptığı, çoğunlukla siyah-beyaz, bazen de renkli kovboylar, Kızılderililer, savaş sahneleri, uzay gemileri, evler konulu ilk çalışmaları Bedri Baykam’ın ‘harika çocuk’ olarak ortaya çıkışını somutlaştıran eserlerdir. 1970’li yılların başında ise öğrenci olayları, kendi ev yaşamı, soyut lekeler ve manzara denemeleri gerçekleştirmiştir. Bunu, 1975-1980 yılları arasındaki Paris sokaklarından görünümler, arkadaş portreleri ve nü çalışmalar izler. 1980’li yılların başındaki figüratif resimlerinde çocukluk ve gençlik döneminde çizdiği resimli romanlar ve kovboy filmlerinden esinlenerek oluşturduğu dışavurumcu, anlatımcı ve özetleyici bir üslubun izleri göze çarpar. Bedri Baykam, 1980’lerde öne çıkan Yeni-Dışavurumculuk akımının henüz adı bile konmadan, bu akıma özgü özellikler gösteren eserler üretmiştir. Bu akımın artık iyice kabul gördüğü 1980’li yılların ortalarında ise, çoğunlukla tuval, bazen de kağıt üzerine grafiti kullanılarak yapılan nü kadınlar, soyut çalışmalar ve otoportreler öne çıkar. Ressamın konu dağarcığı kişisel yaşam soyutlamalarından cinselliğe, yaşam, ölüm ve metafiziğe kadar genişlemiştir. Bu yıllarda Batı resmini eleştirmeye başlayan ressam, Batı’nın önyargısını ve aslında her şeyin yeniden üretilmekte olduğunu tuval veya ipek zemin üzerinde tekrarlanan ‘This has been done before’ (Bu daha önceden yapılmıştı) cümlesini taşıyan bir graffiti ile vurgulamıştır. Sanatçı bu tümceyi tüm sergilerine taşımaktadır. 1987 yılında gerçekleştirdiği ‘Ingres, Gérōme, This is my Bath’ (Ingres, Gérōme, Bu benim hamamım) adlı resim Baykam’ın geçmişin ustalarına gönderme yaptığı ilk eserdir. 1989 yılındaki ‘Remake’ serisiyle de birçok ünlü sanatçının (Van Gogh, Delacroix, Picasso, Monet vb) önemli eserlerini kendi stil ve yorumuyla yeniden ele alır. Bedri Baykam, 1987 yılında İstanbul’a döndükten sonra, büyük ölçüde politik içerikli eserler üretmeye başlamıştır. Daha önceki aşamada görülen siyasal-toplumsal- kültürel değinmeler artık yargılayıcı yorumlara dönüşmüş ve fotoğraf gündeme gelmiştir. Sanatçının 1986 yılından bu yana devam ettirdiği ikinci büyük resim dizisi ise photo-paintings’dir. Uzun süreli bir belge çalışmasının sonuçlarını içeren photo-paintings ‘İç Manzaralar II’ (1988), ’27 Mayıs’ (1990) ve ‘Kuvay-ı Milliye’ (1994), ‘68’li Yıllar’ (1997), ‘Fener Dünyayı Yener’ adlı sergilerinde güncel siyaseti öne çıkaran eserler yer almıştır. 1988 yılından itibaren bütün yerleştirme ve gösteri biçimindeki sergilerini belirli bir amaç doğrultusunda düzenleyen sanatçı, mekanı tuval gibi kullanarak gerçekleştirdiği canlı yerleştirmelere livart (canlı sanat) adını vermiştir. Livart, Bedri Baykam’ın tuval birikiminin canlanmasıdır. Sanatçı Livart’ta live-made (canlı sanat) gibi bir öneri getirmektedir. Canlı hayvanlar, oyuncaklar, canlı olarak sahnelenmiş olaylar, müzik ve video gibi ögelerden oluşan Livart’ta, heterojen parçalar arasındaki ilişkiler hem sanatçı hem de izleyici tarafından yönetilebilir ve yönlendirilebilir. Bedri Baykam’ın son yıllarda gerçekleştirdiği seriler arasında, ‘İçim Parçalanıyor’ (2010), ‘Tarihin Röntgencisi’ (2010-2012), ‘Boş Çerçeve’ (2013), ‘Arka Bahçe’ (2016) ve ‘İkiz Düşler’ sayılabilir.
1992 yılından bu yana aktif olarak siyasetin içinde yer alan Bedri Baykam, Atatürk ilkelerinin, laikliğin ve demokrasinin savunucusu olarak öne çıkmaktadır. Gazete ve dergiler de siyasi ve sanatsal içerikli çok sayıda makalesi yayınlanan sanatçının yayınlanmış 29 kitabı bulunmaktadır. UNESCO'ya bağlı Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin de kurucularından ve halen bu örgütün Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı olan Baykam, aynı zamanda 2015 yılında düzenlenen UNESCO resmi partneri IAA 18. Dünya Sanat Birlikleri Genel Kurulu’nda 4 yıllığına Dünya Başkanı seçilmiştir. Baykam bu görevi Haziran 2020’ye kadar sürdürecek. Sanatçı, Taksim’de bulunan Piramid Sanat’ın kurucusudur ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.